İlçe, adını Kocaeli Körfezinde yer alan ilk iskelenin bulunduğu mevki anlamında kullanılan "Başiskele” den almıştır. Başiskele, daha önce ilçe sınırları içinde yer alan ve ayrı ayrı belediye statüsündeki; Bahçecik, Yeniköy, Karşıyaka, Yuvacık ve Kullar beldelerinin 2008 yılında çıkarılan 5747 sayılı Kanunla tüzel kişilikleri kaldırılarak sınırları birleştirilmiş ve yeni bir ilçe haline gelmiştir...
İzmit Körfezi’nin kuzey batı kesimine uzanan geniş düzlük ve çayırlık bir alana önceden beri Çayırova denildiği bilinmektedir. Fatih Sultan Mehmet’ in 3 Mayıs 1481 tarihinde düzenlediği bir sefer için 300 bin kişilik ordusuyla mola verdiği çayırlık alan diye vasıflandırdığı gibi Fatih’in otağının kurulduğu yer olarak da ifade edilmektedir. Fatih Sultan Mehmet’ in ölüm yeri olan bu bölge Çayırova’ ya adını vermekle birlikte yeni statü ile Gebze İlçesi sınırları içerisinde kalmış, bölgenin güneyinde yer alan Çayırova-Yenimahalle olarak bilinen mahalleler Çayırova İlçesi sınırlarına dahil edilmiştir.
Darıca, ismini sahilden 200 m. Kuzeyde bulunan, günümüzde bir burcu ayakta kalan Darıca Kalesinden alır. Bizanslılar döneminde dışarıdan gelebilecek taarruzlara karşı bir tevkif kalesi olarak kullanılan kalenin tarihteki en eski adı "TARARİON" olarak bilinmektedir. Bu kaleden daha sonraları "TORİCİON" olarak bahsedilir. Bizans döneminde antik dönem "BİTHYNİESİNE" özel önem verilirmiş. Bu dönemde şehir ve kiliseler bir yol örgütüyle birbirine bağlanmıştır; önem derecesine göre sıralanan kent ve kiliseler yol örgütü listesinde Darıca; "KALOS AGROS" ismiyle anılır.
Derince, Cumhuriyet döneminin ortaya çıkardığı yeni yerleşim yeridir.Tarihi çok yakındır. 1890 yılında liman kurulması için İzmit Körfezi’nde en derin kıyısı bulunan bir yer aranır, yetkililer en derin yer olarak bugünkü limanın bulunduğu yeri tespit ederler. Burası derinliğinden dolayı “Derince Liman” diye anılmaya başlar.Bu nedenle, Derince adını limandan almıştır. Almanlar tarafından hemen inşaatına başlanan liman için çok sayıda insan liman inşaatı yapımında çalışmak için bölgeye gelir.
Gebze' nin de içinde bulunduğu, Bitinya bölgesinin bilinen en eski tarihi, MÖ XII. yüzyıla kadar dayanır. Asya ile Avrupa kıtaları arasındaki en önemli geçit yeri olan Kocaeli Yarımadası ya birçok ulusun yurdu ya da gelip geçtikleri, uygarlıklarından izler bıraktığı bir yer olmuştur. Bilinen ilk ulus göçünü de MÖ 12. yüzyılın..
Antik Dönemde Bitinya Bölgesine ve bir dönem Roma İmparatorluğuna Başkentlik yapan Nikomedya'nın batısında yer alır. Antik dönemde Nikomedya Krallığına bağlı bir yerleşim yeri olduğu tahmin edilmektedir. Tarihte değişik isimlerle anılmıştır. (Boution, Aigiabi ‘deniz kenarı' gibi) Bu isimler arasında en çok bilineni ise Libyssa'dır. Diliskelesi(Libyssa) dan başka körfezin kuzey kıyısında 5 tane daha bilinen antik yerleşim yeri bulunmaktadır. Bunlar; Dakibyza (Gebze),Ritzion (Darıca),Niketiaton (Eskihisar),Charax (Hereke),Philokrene (Bayramoğlu) Diliskelesi’nin tarihçesi çok eskiye dayanır.
Gölcük´ün, tarihi gelişimine İzmit ve çevresinin de içinde bulunduğu, eski Yunanlar ile Romalıların Bitinya (Bithynie) dedikleri bölge ile başlamak daha doğru olur. Gölcük´ün bir garnizon şehri olmasının ilk adımı 1927´de atılmıştır. 1925 Yılında yaralı olan Yavuz zırhlısının tamir kararı ile beliren teknik ihtiyaç, Gölcük´te askeri tersanenin kurulmasına sebep oldu.Aynı yıl bir havuz inşa edildi.
Maviyle yeşilin, güneşle kumun kucaklaştığı Karadeniz’in küçük şirin ilçesi Kandıra; Rıfat Yüce’nin 1945 yılında yazdığı Kocaeli Tarihi ve Rehberi adlı kitapta ve bazı kaynaklarda milattan önce 3000’li yıllarda Sit’lerin, As’ların ve Amazon’ların burada yaşadıkları efsanesinden bahsedilmekteyse de, Kandıra, Romalılar, Yunanlılar, Bizanslılar ve Osmanlılarla günümüze kadar ulaşır.
Merkez belediye Köseköy' ün kuruluşu 1600'lüyıllara kadar gitmektedir. Ancak zaman zaman yapılan kazılarda ortaya çıkan Roma ve Bizans dönemlerine ait tarihi eser ve mezarlara bakıldığında Köseköy'ün kuruluşunun 1600'lü yıllardan çok daha önceki tarihlere dayandığı, Bitinya ile başladığı söylenebilir. Kurtuluş Savaşı'nda çevre köylerde
İzmit ile çevresinde yaklaşık olarak M.Ö 3000'den beridir insanların yaşamakta olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Eski çağlarda İzmit'in bulunduğu yer Bitinya denilen bölge içindedir. İzmit'in M.Ö 12. yüzyıldan önceki dönemleri karanlık dönemleridir. M.Ö 12. yüzyılda ise Frigler yöreyi korumuş ancak siyasi örgüt kuramadıkları için uzun süre burada egemen olamamışlardır.
Karamürsel tarihi ve coğrafi yapısından ve Anadolu'da ki çeşitli uygarlıklara köprü olma konumundan dolayı değişik kültürlerinde merkezi halini almıştır. Bu nedenle ‘Uygarlıkların Bahçesi' olarak adlandırılır. Güzel Anadolu'nun tarihi süreç içindeki yaşam çeşitliliği, bizlere bugüne kadar kesintisiz intikal eden kültürel zenginlikler sağlamıştır.
M.Ö. 900-911 yıllarında İzmit yöresinin ilk yerleşimcileri Helenistik çağda Yunanlılar olup, Anadolu'da ilk kez Truva şehrini kurmasıyla başlamışlardır. Aynı yıllarda PHERYGA'lı gemilerle adalar denizinden hareketle İzmit Körfezi'ne (Astakinos) kadar gelen bu insanlar Briges'lerdir ve bölgeyi